Hepimiz bildiğimiz her şeyi
mutlaka bir başkasından öğrenmişizdir. Ebeveynlerimiz, okul öğretmenlerimiz , devlet
adamları , mucitler , patronlarımız, dostlarımız, birbirinden
farklı türlerde ve çok sayıda olabilir bu hayattaki öğretmenlerimiz. Geriye
dönüp baktığımda bende iz bırakan kişilerin, bilgi , cesaret ve hayata
korkusuzca meydan okuma özellikleri ile ilham kaynağım olduklarını görüyorum.
Ne zaman birini izleyip onun karakterini ya da davranışlarını aklımızda tutmaya
çalışsak, o kişi bize mentorluk yapmış olur.
Gün içinde söylediğiniz tatlı bir
söz, yaptığınız her örnek davranış için sizi izleyen birileri olabilir. Siz de
onlara bilmeden ilham verirsiniz. Trafikte karşımdaki arabaya selam vererek yol
verdiğim zaman gözümün önüne hep onun da bir başkasına aynı hareketi yaptığı ve
trafikte bir hoşgörü seli başlattığımı hayal ederim. Lüzumsuz bir iyimserlik
gibi gözükse de aslında her şey yaptığımız seçimlerle, etrafımızı nasıl
algıladığımız ve nasıl davranacağımıza dair verdiğimiz kararlar ile ilgilidir.
Bazen ne yapmak istediğimize gitmek
istediğimiz yöne bir türlü karar veremeyiz. İşimizden, eşimizden, patronumuzdan,
ailemizden, arkadaşlarımızdan daral gelir de neden böyle sorusunun cevabını aramak aklımıza
gelmez ya da nerede arayacağımızı bilemeyiz. Bu durumda hayatları sizi etkileyen ve hedeflerinize
ulaşmada yardımı dokunacak birilerini aramanızı tavsiye ediyorum. Burada
bahsettiğim kişi ilmini , deneyimlerini
ve sizi cesaretlendirecek dersleri sizinle paylaşarak mentorluk yapacak
birisidir. Bu kişi ailenizden bir büyük, iş çevresinden saygı duydunuz birisi
veya henüz tanışmadığınız birisi olabilir.
Hayat öğrenme fırsatları ve ders alacağımız
deneyimler ile dolu. İsteyerek ya da istemeden bize ders veren, yol gösteren insanlar
aslında kendi deneyimlerini bizimle
paylaşarak ödünç veriyorlar. Hiç hoşlanmadığınız bir fikir, gün gelir en can alıcı dersiniz olabilir. Farklı ve size çok yabancı bir düşünce yapısına açık olmak o çok özlediğiniz özgür ve yaratıcı ortamı size getirebilir. Çoğu insanın düşünmekten anladığı şey, önyargılarını yeniden düzenlemektir.(William James) Ne kadar doğru öyle değil mi? Sadece kendi doğrularımızın peşinden giderek sürekli kendimizi onaylamak bir yerde bizi durduracaktır. Düşünce kalıplarımızın ötesine geçmeye çalışmak her fikre açık, geniş bakış açılı olmak beraberinde derin bir kavrayış ve kabullenişi getirir.
Çivi Çiviyi Her zaman Sökmez
Geçmişte insan ilişkileri ile ilgili zorlandığım zamanlarda Martin Luther King'in bu sözleri bana rehber olmuştu. ''Nefrete nefret ile karşılık vermek, nefretin katlanarak çoğalmasına, zaten yıldızsız bir gecenin daha da karanlık olmasına yol açar. Karanlık karanlığı def edemez; bunu sadece ışık yapabilir. Nefret, nefreti def edemez, bunu sadece sevgi yapabilir. Bir yıkım girdabı içinde nefret nefreti , şiddet şiddeti, kabadayılık kabadayılığı arttırır.'' Yine Audrey Hepburn'un ''Çevrenizi neşe saçan insanlarla doldurun'' cümlesi en sevdiğim sözlerden. Ancak favorim Einstein '' Her kim ki kendini hakikatin ve bilgeliğin hakimi sanır, tanrıların kahkahaları eşliğinde gemileri batar.'' :) Sanırım bu cümleyi ömür boyu eğitim mottoma uydurduğum için ne zaman okusam gülümsüyorum.
Yine de siz ne mentoru ben kendi yolumu kendim
bulurum düşüncesinde olsanız bile birkaç seans koçluk hizmeti almanız size yeni
ufuklar açabilir. Eski bir atasözünün dediği gibi ‘’Devlerin omuzlarında, yükseliriz. Bu nedenle bizim sorumluluğumuz,
gelecek kuşakların tırmanmaları için kendi omuzlarımızı hazırlamaktır.’’
Bunun için çocuklarımıza ve gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras temiz
bir ruh ve duygu DNA’sı. Bireysel olarak kendimize yapacağımız bu yatırım kollektif
bilinci de etkileyecektir. İçinizde yapmanız gerektiğini düşünüp de
yapamadığınız bir eylem, atamadığınız en ufak bir adım dahi olsa artık harekete
geçme ve adım atmadan koşma haline geçme vaktidir.
İlham vermesi için Mümin Sekman / Hayat Bilgesi (2 Kitap) ve Ünlü bir basketbol koçu olan John Wooden / Hayat İçin Oyun Planı isimli kitaplarını öneririm.
Sevgiyle Şifa Olsun
Duygusal Şifa