Menu

yükseklik korkusu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yükseklik korkusu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Mayıs 2015

Gülünesi Travmalar



1992 senesinin Mayıs ayıydı. Üniversiteyi bitirmiş , süper havalı bir işte çalışmaya başlamış, artık yetişkin bir kız çocuğu olarak 19 Mayıs tatilinde ‘’Ben arkadaşlarla Assos’a gidiyorum’’ diyerek sevgili aileme ayak üstünde yalan kıvırmış ve o dönemin havalı çocuğu (şimdinin havalı kocası) ile  3 günlük tatile kaçmıştım. Aslında içim hiç rahat değildi hem söylediğim yalanı unutup deşifre olma becerimden,  hem de yalan söylemekten ötürü çektiğim vicdan azabından dolayı içimden  ‘Yarabbim şu 3 günü bitirsek de sağ salim evimize dönsek’’ endişeleri ile bilmeden kendi kuyumu kazmaya hazırlanmıştım.Ve her tatil gibi bu da çok şahane başlamıştı. Ne zaman yarı insan yarı keçi olan sevgilim ‘’Hadi dağlara tırmanalım’’ teklifinde bulundu işte o zaman rüzgarın yanlış yere döndüğünü hissetmiş yine de ‘’İyi o zaman tırmanalım bari’’ demiş bulunmuştum.

Yaklaşık 2 saat kadar yürüme, sürünme ve tırmanma hareketleri yaptıktan sonra nihayet bir düzlüğe ulaşmıştık .  Ben biraz soluklanırım diye sevinirken Ali düzlüğün ilerisinde biten yolu ve başlayan uçurumu gösterip ‘’Manzara şahane hadi resim çekelim’’ dedi. O zaman selfie çekecek fotoğraf makinesi henüz icat edilmediğinden tek tek resim çekilecektik. Ben uçurumun dibine gitmeye çok meraklı olmadığım için ‘’Önce ben seni çekeyim’’ dedim ve yolun biraz gerisinde durarak makineyi ayarlamaya başladım ki bizimki bir anda ‘’Ahh ayağım’’ diye bağırarak aniden uçurumdan aşağıya düşüverdi. Uğradığım şokun etkisiyle önce hareket edemedim ve hiçbir şey düşünemedim . Birisi elimi ayağımı ve dilimi bağlamıştı sanki . Buz gibi kalakalmıştım. En acısı da ‘’Gitti sevdiceğim ’’ diye üzüleceğime aklıma panik ile gelen ilk düşüncenin ‘’Allahım ben babama ne diyeceğim bir daha beni asla yalnız tatile yollamaz’’ olmasıydı. Öyle ne kadar kaldım bilmiyorum birden uçurumdan gelen gülme seslerini duydum ve ayaklarımı zorla sürüyerek  oraya doğru yürüdüm. Kendimi zorlayıp uçurum olduğunu düşündüğüm yere bakınca oranında manzaraya bakan başka bir düzlük olduğunu ve Ali’nin orada oturmuş bana pis pis sırıttığını görünce,  (o dönem nedense grup olarak birbirimize sürekli olarak yaptığımız) manasız lüzümsuz eşşek şakalarının en okkalısına maruz kaldığımı anladım.  

Adını Üst Kat Korkusu Koydum!
O gün akşam uykumda birkaç kere yükseğe uzun sıçrama ile olayı atlattığımı düşünürken bir süre sonra yaşadığım farklı olaylar  ile nur topu gibi bir yükseklik korkum olduğunu idrak ettim. Fakat benim yükseklik korkum uçak, helikopter ve  balon gibi uçabilen araçlarda değil üçüncü kat ve üzeri binalara çıktığımda depreşiyordu.  Artık üst katlarda oturan arkadaşlarımıza yemeğe, oturmaya  gidemez olmuştuk.  Kırk yılın başı rica ya da tehdit ile gitsek bile katiyen balkona çıkamıyordum.  Yeni insanlar ile tanıştığımızda aklımda hep kaçıncı katta oturuyorlar acaba cinsinden sağlıksız sorular vardı. Bu arada evlendikten sonra da hep bahçe katlarında oturduğumuz için bir süre bu konu hayatımdan çıkmıştı. Ancak çocuk sahibi olduktan sonra artık bu korkunun bana yakışmadığına karar verdim ve üzerinde çalışmaya başladım . Önce yüksek katlı binalarda oturan arkadaşlarıma gitmekle ve ocak ayında balkonda kahve içme konusunda ısrarcı olmak ile başladım. Ufak ufak dozunu arttırarak yükseklik deneyimleri yaşıyordum. Ve bir süre sonra artık yüksekte olmanın beni o kadar rahatsız etmediğini sevinçle fark ettim. Tam o sırada bizim ufaklık ayaklandı ve onun peşinden koşma telaşı içerisinde bir süre daha bu konuyu kafamdan çıkardım.

Ne Oldum Deme
Bir gün onunla beraber yakında oturan bir arkadaşıma ziyarete gittik. Ev dördüncü kattaydı. Balkondaki korkuluklar yüksek ve güvenliydi. İçim çok rahattı. Güzelce balkondaki masaya kuruldum ve manzaranın keyfini çıkartarak sohbete başladık. Çocuklar evin içinde başlarında yardımcı kadınla beraber oyun oynuyorlardı.  Aslında her şey yolundaydı. Tam o sırada oğlum balkona çıktı ve elindeki resmi göstermek için koşarak yanıma geldi. O anda yaşadığım paniği anlatmam çok zor.  Kendimle ilgili yükseklik korkumu halletmiştim ama bu sefer de oğlumla beraber yükseklerde olunca panik yaşıyordum.  Bunun üzerinde ne kadar çalışırsam çalışayım başarılı olamadım. Başarısızlığımın nedeninin ne olduğunu da bal gibi bilmeme rağmen...Eğer bu korkumun üzerine gidersem onu gerektiği gibi koruyamayacağımı düşünüyordum.  Artık AVM’lerin yürüyen merdivenlerinden tutun da her türlü yüksek yer kabusum olmuştu.  Sonunda bu konunun üzerine çekingenlikle de olsa yavaş yavaş yürümeye başladım ve önce meditasyonlarda , yaratıcı imgeleme çalışmalarında kendime güven mesajları , telkin ve olumlamalar ile konuyu çözmeye çalıştım.  Bu korkumun aynen anneden çocuğa copy/paste olduğunu bildiğim için ne olursa olsun bunu aşmaya kararlıydım. 

Aldım Bende O
Yine bir gün okul çıkışı başka çocuklar ile beraber yakındaki bir AVM' ye dondurma yemeğe gitmiştik. Yürüyen merdivenlerde bizimkiler tehlikeli olmayacak şekilde kıpır kıpırdılar. Kalbim yine deli gibi çarpmaya başlamıştı. O anda ‘’Allahım dedim bu çocukların hepsi sana emanet, ben bu korkumu kabul ediyorum ve sana teslim ediyorum. Bu günden sonra bu konuda ne zaman endişelensem bu korkumu olduğu gibi sana vereceğim. Şükürler olsun Amin’’ diye de bitirdim. O sırada yürüyen merdivende yanımızda ters istikamette giden bir kadın telefonda konuştuğu arkadaşına ‘’Tamam canım aldım bende o’’ dedi. O günkü mutlu mesut halimi hiç unutamıyorum.
Bu konuda yaşadıklarım yaz yaz bitmez :) En son geldiğin nokta nedir derseniz o da şudur; Arkadaşlarımız ile  geçen ay Büyük Ada’da uzun bir yürüyüş yapmıştık. Aynen geçmişteki gibi bir uçurumun(!) kenarındaki kayalıkta grup mola vermek istedi. Aslında uçurum sandığım yerin altında bir düzlük olduğu konusunda ısrar ettiler ancak ben yine de yanlarına gidemedim çünkü oğlumda oradaydı. Yolun kenarında tek başıma oturdum o tarafa hiç bakamadan kendi kendime kuduz kuduz olumlama yapmaya başladım. Bir süre sonra Alp yanıma geldi ve Anne yolun öbür tarafındaki tepeye tırmanalım mı seninle dedi. Tabi ki tırmanamadım ancak çalışmalarıma devam ediyorum ve her geçen gün daha da başarılı oluyorum. Nihayet bu iş tamam dediğimde yüksek bir yerlerden oğlum ve eşimle selfie yapıp buradan size de linkini atacağım.

Sevgiyle Şifa Olsun
Duygusal Şifa