Menu

gerçek ben etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gerçek ben etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

05 Nisan 2015

Beklenti Denilen At Gözlüğü

"Beklenti" kelimesinin anlamını düşündüm. Nedir beklenti? İleride gerçekleşmesini istediğim hedeftir; benden veya bir başkasından yapılması istenen hal, davranıştır diye iki çeşit olabilir dedim. Şöyle bir geriye bakıp hafızamı zorladım. Finans sektöründeki yoğun çalışmalar arasında alınan 1 veya 2 haftalık izin döneminde planlanan tatiller için "çok gezeceğim", "çok eğleneceğim", "harika geçecek ve bana kesin iyi gelecek" beklentileri ile gittiğim yerlerden nasıl hüsranla döndüğümü hatırladım. Ailemin, arkadaşlarımın, işteki müdürlerimin benden genel davranış beklentilerini boşa çıkarmamak için nasıl yıllarca öyleymiş gibi yapıp aslında olmak istemediğim yerlerde olup, yapmak istemediğim işleri yaptığımı hatırladım.

Peki ya ben onlar için ne gibi beklentilere girmiştim! Erkek arkadaşım mutlaka gözlerimin için bakarak bana kelimelerle "Seni Seviyorum" demeliydi ya da iş yerinde iki senenin sonunda mutlaka terfi almalıydım hem de şahane bir maaş artışıyla birlikte, yılbaşlarında yeni seneye girerken çok çok eğlenmeliydim, spor yaparken performansım iyi olmalıydı ve diğer arkadaşım gibi 1 ayda 8 kilo vermeliydim, daha böyle nice örnekler geldi aklıma.

At Gözlüğü Nerede!

İşte bu beklentilere girdiğimde sonunda mutsuz olduğumu gördüm. Hayatın bana verdiklerini görmek yerine beklentilerime kendi istediğim şekilde ulaşamadığım için hüsran içindeydim.

Oysa ki erkek arkadaşım her yemeğe oturduğumuzda çok sevdiği halde ekmeğin köşesini bana veriyordu, O'nun "seni seviyorum" deme şekli buydu. İş yerinde kadro olmadığından bana terfi veremeyen müdürüm o seneki yurtdışı fuarına beni göndermeyi düşünmüştü ödül olarak. Sporda 1 ayın sonunda metabolizmam farklı çalıştığı için 3 kilo vermiştim.Ve maalesef bunları göremiyordum.

Hayatın önümüze bir sürü harika fırsatlar çıkartmasını istiyoruz ki aralarından seçim yapabilelim. Peki at gözlüklerimiz takılıyken bu firsatları görmek mümkün mü? Tabii ki hayır.

Oh Be Dünya Varmış!

Sadece 1 hafta için çıkartın bu gözlükleri; " Bakalım bu seyahat nasıl geçecek, hiçbir beklentim yok, önüme çıkacak insanları ve olayları çok merak ediyorum" dedikten sonra gidip o çok kıymetli izin döneminizden hangi ruh haliyle döneceğinizi, sevgilinizle veya eşinizle beklenti içinde olmadan geçireceğiniz bir günü, kendi sınırlarınızı bilerek sadece sproun size getirdiği neşeyi içinize çekerek yaptığınız antremanı gözlemleyin. "An"ın size getirdiklerini bir çocuk merakıyla karşılayın ve yaşayın, beklentileriniz olmadan. Sadece 1 haftalık bir deneme bu.

Eğer bu 1 hafta sonunda mutsuz iseniz yeniden gözlüklerinizi takarsınız.

Sevgiyle Şifa Olsun...

Duygusal Şifa

04 Nisan 2015

Beyaz Atlı Prensiniz Sizi Değil Annesini Arıyor!

Ne zaman ki uzman psikologların bir araştırmasını okudum işte o zaman uzun zamandır şüphelendiğim bu konuda doğru yolda olduğumu anladım.

Bir erkeğin bu dünyada ilk tanıdığı, bildiği kadın annesi. Beklentisiz, karşılıksız sevgi ve ilgi gördüğü tek kadın. O kadınla yani annesiyle neler yaşadıysa, neler paylaştıysa, kendisinde nasıl duygular kaldıysa işte o duyguları, o güveni ya da güvensizliği ona kim yaşatırsa hayatının kadını o oluyormuş. Korumacı bir annesi mi var o zaman korumacı kadınlar çekici geliyor, kıskanç bir anneye mi sahip kıskanç kadınlara doğru meyilleniyor. Kısacası erkeklerin çoğunluğu annelerinin kişiliklerine benzer kişilikteki kadınları kendilerine eş seçiyorlar. Böyle bir seçim onlara güven veriyor.

Hoşçakal Zoraki Spor ve Diyet

Yani neymiş; istersen sıfır beden ol istersen kilolu, ister sarışın ol ister esmer kendini erkekler için değiştirmeye boşu boşuna uğraşıyorsun.

Aşık olduğumuz adama ya da bize aşık olmasını istediğimiz adama kendimizi beğendirmek için kadınlar olarak yıllardır didinip duruyoruz. Sürekli ot yiyip haftada bilmem kaç saat spor salonlarında ter atıyoruz. Ne için? Podyumdaki mankenler gibi olabilmek için mi yoksa kendimiz için mi? Sonra uzmanların görüşlerini okuduğumuzda bir bakıyoruz ki işin aslı öyle değilmiş!

Peki Ne Yapalım?

Kendimiz olalım. Daha önce çalışacağını düşünmediğimiz şeyi yapıp neysek o olalım. Prensimizi elde etmek için çaba, uğraş, ısrar, spor, diyet her ne yapıyorsak, kendimizi aslında olmadığımız mükemmel kadın biçimine sokmak için ne yapıyorsak yapmayalım. Duralım. Önce kendimize bir bakıp nasıl biri olduğumuzu keşfedelim ve kendimizle barışalım. Çünkü görünen o ki; kendimiz olduğumuzda, "gerçek ben"e annesi çok benzeyen başka bir prens ile karşılaşacağız. Sonrası ise daha kolay. Zaten -mış gibi yapmadığımızdan yani rol yapmadığımızdan dolayı gerçek bir ilişki yaşıyor olacağız.

Yok olmaz illaki "O" beyaz atlı prensi istiyorum' diyenler bu sözüm size o zaman; hemen ne yapıp edip annesiyle tanışıp O'na benzemeye çalışın. Kısa yoldan çözüme ulaşırsanız beni de haberdar edin lütfen.

Sevgiyle Şifa Olsun

Duygusal Şifa