Menu

20 Nisan 2015

Asla Affetmem !

İç öfke, acı, ızdırap, huzursuzluk hissettiğiniz oluyor mu? İdareci veya yönetenlerin yanlış ve taraflı kararlarını, yakın bir arkadaşınızın veya akrabanızın yaptıklarını hazmedemiyor musunuz?
Çoğu zaman İlahi Adalet'ten umut bekleyen iç öfkemize sıkıca tutunuruz. Bize yapılan yanlışlıkların, canımızı acıtan sözlerin, olayların aynılarını onların da yaşamaları ve hissetmeleri için bekleriz de bekleriz. Dişlerimizi sıkar, doğru düzgün nefes bile alamayız çoğu zaman. Bekledikçe içimize bir ağırlık çöker.

Affetmek bizim olaylara farklı bakmamızı gerektiren ruhsal bir olaydır. Çoğu zaman onları yani "diğerlerini" bizi etkilediği kadar etkilemez. Çok güzel bir hikaye vardır; İki Tibetli Budist rahip uzun zaman hapiste tutulmuşlar ve çok zor zamanlar geçirmişler. Sonunda hapisten çıkmışlar. Biri diğerine "Onları affettin mi?" diye sormuş. Diğeri "Onları asla affetmeyeceğim! Asla!" demiş. Soruyu soran üzülerek " Sanırım seni hala hapiste tutuyorlar, değil mi?" diye cevaplamış.

Affedilemeyecek olanı bile affetmek!

Bu onların yaptıklarını onaylamak ve onlara hak vermek değildir. Birini affetmek kişisel bir konudur. Sadece sizi ilgilendirir ve bunu kendiniz için yaparsınız. Gidip O'na bunu söylemezsiniz istemiyorsanız eğer. Birini ya da birilerini affederek acıyı, huzursuzluğu salıverirsiniz dışarıya.

Bir yoga üstadının dediği gibi "Affettiğiniz kişi O'nu affettiğinizi bilmemeli, yaptığı yanlıştan dolayı kendini suçlu hissetmese bile. Doğru olan affetme şekli budur. Eğer O'nu yaptığı yanlıştın dolayı suçlu hissettirerek affediyorsanız, gerçekte affetmiyorsunuzdur."

 Affetmenin temelinde sevgi vardır. Affettiğiniz zaman o kişi veya kişilerin içindeki acıyı, sevgisizliği görüyor olursunuz. Affederek onları evrensel dersleriyle başbaşa bırakırsınız - ki emin olun önlerine bu dersler gelecektir, sizden artık enerji almalarına engel olursunuz. Özgür iradenizi kullanarak kendinizi o negatif bağlardan özgürleştirirsiniz. Ve bu hayatınızın geri kalanı için kendinize verebileceğiniz en güzel hediyedir.

Affettikten sonra, diğerleri hakkındaki beklentilerinizi bırakın, daha iyi ve huzurlu bir yaşam yaşamak en güzel cevaptır bazen. Bu şekilde kendi "kişisel hikayenizi" de değiştirmiş olursunuz. Size ne kadar yanlış yapıldığını anlatmak yerine, kurban rolünü üstlenmek yerine, bu yaşadığınız olayın kendinize ve çevrenizdekilere nasıl iyileşme yolu açtığını anlatırsınız.

Tüy kadar hafif olmak ister misiniz?

Gelin şimdi birlikte birini affedelim. Aklınıza ilk gelen isim doğrudur. Bu isim kendiniz de olabilir. Şimdi lütfen derin derin nefesler alın ve gevşeyin, derin ve yavaş nefesler alıp verin. Sonra aşağıdaki cümleleri ya da buna benzer oluşturacağınız kendi cümlelerinizi tekrarlayın;

"Ben ..(isminiz)... şimdi ....(o kişi/ler)... serbest bırakıyorum, aramızda geçenlerden ötürü O'nu gönülden affediyorum. Benden aldığı bütün enerjileri topraklayıp temizleyerek Aurama geri çağırıyorum. Aynı şekilde benimde O'ndan aldığım O'na ait bütün enerjileri hiçbir art niyet taşımadan topraklayıp temizleyerek Aurasına iade ediyorum. Aramızdaki bütün kötü karmanın şimdi ve tüm zamanlara doğru temizlenip dengelenmesini, bu olanlardan dolayı yaşadığım bütün olumsuzlukların DNA'mdan silinmesine ve sadece yaşam derslerinin kalmasına bütünün hayrına olmak üzere niyet ediyorum. Öyle de oldu, şükürler olsun. Amin"

Affetme konusunda söylenecek çok sözüm var. Blogumuzda zaman zaman bu konuda yine yazılar görebilirsiniz. Hayatlarımızı daha hafif ve huzurlu yaşamak dileğiyle.

Sevgiyle Şifa Olsun...

Duygusal Şifa